İkinci Dünya Savaşı’nın dehşetinin yaşandığı Amsterdam’da geçen bu hikaye, Nazi zulmünden kaçmak için hayatını tehlikeye atan Miep Gies’in mücadelesini detaylı bir şekilde anlatıyor. Yirmili yaşlarındaki Miep, Otto Frank’ın ailesini koruma görevini üstlenir ve bu görevi, yıllardır birlikte çalıştığı Anne Frank ve ailesi için özveriyle yerine getirir. Miep, kocası Jan ve diğer yardımcılarıyla birlikte, Gizli yerde saklanan sekiz kişinin güvenliğini sağlamak adına büyük bir çaba sarf eder. Nazi işgali altındaki Amsterdam’da hayatta kalmak, gizlilik ve tehlikeli kararlarla dolu bir yaşam sürmek demektir. Miep Gies, Otto Frank’a destek olmasıyla sadece bir koruyucu değil, aynı zamanda tarihle derin bir bağ kurmuş bir kahraman olur. Miep’in cesareti, insanlık dışı koşullara rağmen insanlık değerlerine olan bağlılığının bir simgesidir. Onun fedakarlığı, direnişi ve insanlığa olan inancı, savaşın karanlığında umudu canlı tutan bir ışık olmuştur.