Selim, hayatının en büyük sınavıyla karşı karşıyadır: sevdiği, canından bir parça olan kızını kaybetmiştir. Her gün bu kaybın acısını yeniden yaşarken, olayla ilgili hiçbir gelişmenin olmaması Selim’in umutlarını tamamen tüketir. Ancak bu yıkıcı durum onu yıldırmaz; aksine, kızına olan sevgisi ve duyduğu derin adalet duygusu onu harekete geçirir. Selim, sıradan bir vatandaş olarak başladığı bu yolculukta, bir dedektif gibi iz sürmeye karar verir. İpuçları toplar, bilgileri bir araya getirir ve her adımda kararlılığı artar. Bu zorlu süreçte, adaleti kendi elleriyle sağlayacağını herkese göstermek için canlı yayın platformunu devreye sokar. Suçluları ekranda tek tek sorgularken, izleyen herkes onun içindeki adalet çığlığını duyacak, yüreğindeki acıyı hissedecektir. Artık bu mücadele, bir babanın intikam arayışından daha fazlasıdır; dünya, adaletin gerçek anlamını Selim’in gözlerinden öğrenmektedir.