Tarkan ve Serkan, adeta yaşamın rutin döngüsüne hapsolmuş, sıradanlığın içinde eriyip giden iki gençti. Her gün aynı işler, aynı insanlar, aynı yollar, aynı yemekler… Ta ki bir gün, internetin sonsuz evreninde dolaşırken bir hata yaparlar ve suçun karanlık tuzaklarına düşerler. Polislerin beklenmedik gelişiyle birlikte, hayatları altüst olur, ellerinde kelepçelerle, bir bilinmezin içinde savrulurken bulurlar kendilerini. Polis teşkilatı, Boğa İsmet olarak bilinen mafya babasını yakalamak için çırpınıyordu. Ancak, ne yaparlarsa yapsınlar, her hamleleri başarısızlıkla sonuçlanıyordu. Bu yüzden, mafyanın içine sızacak, onu alt etmek için uygun adaylar aranıyordu. Tarkan ve Serkan, bu görev için seçilen şanssız gençlerdi. Ancak, bu görevde onları bekleyen zorluklar, düşündüklerinden çok daha derindi. Zaman ilerledikçe, karşılarına çıkan engeller artar, suçun ve adaletin sınırlarında sıkışıp kalırlar. Başlangıçta basit gibi görünen görevleri, karmaşık bir hikayenin içine doğru evrilir. Tarkan ve Serkan, suçla boğuşurken, masum olduklarını ispatlamak için umutsuzca çırpınırken kendilerini bulurlar.