Minako’nun Geçit Töreni serüveni, zamanın labirentinde kaybolmuş gibi başladı. Molozlarla kaplı kumsal, sadece geçmişle bugün arasında bir sınır değil, aynı zamanda geleceğin kapılarını aralayan bir geçiş noktasıydı. Sessizce kıyıya vuran dalgalar, Minako’nun zihninde geçmişin anılarını yüzeye çıkarırken, geleceğe dair bir umut taşıdı. Ryo’nun akıbeti hakkındaki endişeleri, Minako’nun içsel dünyasını sardı ve beklenmedik karşılaşmalarla birlikte, Minako’nun zamanın akışını yeniden şekillendirme gücünü keşfetmesine zemin hazırladı. Artık yaşamın sınırlarının ötesinde olduğunu fark eden Minako için, Geçit Töreni bir tür zaman yolculuğu ve yeniden keşif deneyimi haline geldi. Ölülerle yaşayanlar arasındaki bağları koparmadan önce son bir veda ve kavuşma fırsatı sunan bu ritüel, Minako’nun geçmişle barışmasına ve geleceğe daha umutlu bakmasına yardımcı oldu.