Lana, yıllardır beklediği o günün sonunda, kızı Emma’nın yurtdışından dönüşü için kalbinde bir heyecan hissetti. Bu heyecan, uzun bir özlem ve sevginin bir ifadesiydi. Ancak bu mutluluk, beklenmedik bir haberle yerini endişeye bıraktı. Emma’nın, bir ay içinde Tayland’da evleneceğini duyunca, Lana’nın dünyası altüst oldu. İkisi birlikte yola çıktıklarında, bu yolculuğun sadece fiziksel değil, aynı zamanda duygusal bir serüven olduğunu fark ettiler. Tayland’a vardıklarında, ikinci bir sürprizle karşılaştılar. Emma’nın nişanlısının babasının, Lana’nın geçmişinden tanıdığı biri olduğunu öğrenmek, her şeyi daha da karmaşık hale getirdi. Lana, bu karışıklık içinde ne yapacağını bilemiyordu. Ancak bu süreç, hayatının en zorlu ve öğretici deneyimlerinden biri olacaktı. Bu deneyim, ona kendi gücünü ve içsel bilgeliğini keşfetme fırsatı verecekti.