Mert, psikiyatri alanındaki eğitimini tamamlamış genç bir doktor olarak, Anadolu’nun uzak köylerinden birindeki hastaneye atanır. Başlangıçta burada geçireceği zamanın olaysız ve sıradan olacağını düşünüyor. Ancak, hastanenin bulunduğu kasabanın atmosferi, tahminlerinden çok daha farklıdır. Buradaki hastane, tuhaf bir yapıya sahip ve çalışanların davranışları da alışılmışın dışındadır. Mert, elindeki görevlerle meşgulken, Esat Bey isimli hastasının sıradışı tavırlarıyla karşılaşır. Ancak en büyük zorluk, Muazzez Hanım ile başlar. Bu hasta içsel bir mücadele içindedir ve Mert ile iletişim kurmayı reddeder. İşler daha karmaşık hale geldiğinde, Elif adıyla yeni bir hasta hastaneye gelir. Elif, kendisinin bir varlık tarafından takip edildiği konusunda ciddi anlatımlarda bulunur. Bu, Mert’in en derin korkularıyla yüzleşmesine yol açacak olan beklenmedik bir yolculuk başlatacaktır.