Berkeley’nin her köşesi, genç film yapımcısı Ben’in yaratıcılığını tetikleyen bir ilham kaynağıydı. Şehrin enerjisi ve dinamizmi, onun sanatına derin bir etki yapıyordu. Miko, Asyalı Amerikalı film festivalindeki işiyle, Ben’in hayatında önemli bir destek noktasıydı. Sevgilisi Miko’nun sürekli olarak film dünyasıyla ilgilenmesi, Ben’in kendi projelerine odaklanmasına olanak tanıyordu. Criterion Collection DVD’lerinin büyüleyici dünyası, Ben için bir kaçış yolu sunarken, sarışın kadınlara olan ilgisi ve Alice ile ziyaret ettiği lokantalar, hayatına renk katıyordu. Ancak, Miko’nun New York’a taşınması, Ben’in yaşamında büyük bir değişime neden oldu. Miko’nun yokluğu, Ben’in içsel boşluğunu daha belirgin hale getirdi ve bu boşluğu doldurmak için derin bir keşif yolculuğuna çıkması gerekti. Bu süreçte Ben, kendi kimliğini ve hayatta neyi aradığını keşfedecek. Uzun ve karmaşık bu yolculuk, Ben’e hem kişisel hem de profesyonel olarak önemli dersler verecek ve onun hem içsel huzuru bulmasına hem de gerçek aşkı keşfetmesine olanak tanıyacaktı.