Nellie Robinson, otuzlarının ortalarına gelmiş bir kadın olarak, hala sıkıntılı bir huzursuzlukla boğuşur. İçten içe bir aile isteği taşımasına rağmen, dışarıya her zaman tek başına yeterim imajı verir. Ancak kalbindeki boşluğu dolduramaz. Kendisini bir nedime gibi dengelemeye çalışsa da, asıl mutluluğu bir türlü yakalayamaz. Hafta sonları, sürekli bir hareketlilik içinde geçer; düğünlerden bebek partilerine, nişan partilerinden çıkma partilerine kadar. Ancak bu etkinlikler, asıl içindeki yalnızlığı bastırmaya yetmez. Aşk hayatı ise karmaşık bir hikaye gibidir. Yakın zamandaki bir ayrılık, onun içinde kırık bir kalp bırakmıştır. Bu yaralı kalbi onarmaya çalışırken, geçici flörtlerle boşluğu doldurmayı dener. Bir doktora ziyareti, hayatını alt üst eder. Doğurganlıkla ilgili risklerle yüzleşirken, içindeki annelik isteği daha da belirginleşir. Yumurtalarını dondurma kararı, onu kendi iç dünyasıyla yüzleşme yolculuğuna iter. Geçmişteki ilişkileri, hayalleri ve pişmanlıklarıyla yüzleşirken, kendi içindeki derin mutluluğu bulur.