Yıllar önce kaybolmuş olan masumiyetin ardındaki acılar, Joseph ve Sidney kardeşlerin yollarını ayıran kalın duvarlar örmüştü. Her biri kendi hayatında farklı yollar seçmiş olsa da, birbirlerine duydukları özlem hiç azalmamıştı. Bir gün, bir soygun sırasında karşılaşmaları, kaderin şaşırtıcı bir oyunu olur. Lokantadaki o an, geçmişin anılarını canlandırarak, duygusal bir fırtınayı tetikler. Ancak, polislerin baskın yapmasıyla, her şey bir anda kaosa dönüşür ve iki kardeş kaçmak zorunda kalır. Terk edilmiş bir çiftlik evine sığınmaları, görünüşte sıradan bir mekânın ötesinde, gizemli bir zamana açılan kapının eşiğine gelmelerine neden olur. Bu evin içinde, onlara görünmeyen bir güç hüküm sürmektedir; bu güç, yalnızca istenilenleri yapmadıkları sürece, onları bu tuhaf boyutta hapsedecektir. Kendi zamanlarına dönmeye çalışırken, geçmişin gölgeleri ve aralarındaki kırılmış güven, onları adım adım daha fazla ayrıştırır. Kardeşlik bağları, her geçen gün daha fazla zayıflar ve bu süreçte yaşadıkları travmalar, onların ruhlarını yaralar.