1592 yılında, Japon ordusunun Joseon’a doğru harekete geçmesi, ulusun kaderini değiştirecek olayların başlangıcını tetikler. Kral Seonjo, düşmanların hızla yaklaşmasıyla panik içinde başkentten kaçma planları yaparken, halkın korku dolu çığlıkları yükselmektedir. Bu kaos içinde, Cheon Yeong, savaş alanında cesur bir şekilde yer almak istemekte ve özgürlüğünü kazanma hayali kurmaktadır. Joseon’un en saygın asker ailelerinden birinin varisi olan Jong Ryeo ise, kılıç sanatında ustalaşma çabasını sürdürmektedir. Ancak içindeki boşluk ve çatışma, onun yüreğini kemirmekte, kendini bulma çabaları daha da derin bir acıya dönüşmektedir. Cheon Yeong, Jong Ryeo’nun yerine geçerek askeri sınavlara katılır ve olağanüstü başarılar kazanır; fakat bu başarı, ona özgürlük getirmeyecektir. Japonya’ya karşı açılan savaşta, erdemli ordunun bir parçası haline gelen Cheon Yeong, kaybettiği her şeyi hatırlamakta ve savaşın acımasız yüzüyle karşılaşmaktadır. Yıllar sonra, bu iki eski dost düşman olarak karşı karşıya gelir. Jong Ryeo, krallığın koruması olarak görev alırken, Cheon Yeong halkın gözünde bir kahraman olarak yüceltilmiştir. Ancak Jong Ryeo, Cheon Yeong’un ailesini katlettiğine inanmaktadır ve içindeki intikam arzusu onu kemirmektedir. Yedi yıllık savaşın sona ermesinin ardından, harabe halindeki Joseon topraklarında, kılıçlarını çekerek hesaplaşmaya hazırlanan bu iki dost, geçmişin acılarını yeniden yaşamak zorunda kalacaklardır. Onların kılıçlarının sesi, yalnızca düşmanlıklarını değil, aynı zamanda kaybedilen dostluklarını da hatırlatacaktır.