Ginny, Nora ve Mary, çocukluklarının en güzel yazlarını, yalnızca eğlence ve oyunlarla değil, aynı zamanda birbirlerine adadıkları kalıcı dostlukla da geçirmişlerdi. Yatılı kamp, onları sadece birbirine yakınlaştıran değil, aynı zamanda hayatı daha derin bir şekilde anlamalarını sağlayan bir yer olmuştu. O sıcak yaz günlerinde, dağların eteklerinde, vadilerde, ormanlarda geçirdikleri anlar, onların sadece doğayla bağlarını güçlendirmedi, aynı zamanda birer dost olarak büyümelerini sağladı. Birbirlerine söyledikleri sırlar, paylaşılan kahkahalar, gündüzleri birbirlerine hayallerini anlattıkları anlar, onlara hayatta gerçek mutluluğun ne olduğunu gösterdi. Fakat zaman, onları farklı yönlere savurdu. Yolları ayrıldı, yaşamları farklı noktalarda şekillendi. Yıllar sonra, tesadüfen tekrar bir araya geldiklerinde, geçmişin izlerinin hala kalplerinde taze olduğunu ve aralarındaki bağın zamanla değil, duygusal bir bağla güçlendiğini fark edeceklerdir. Birbirlerinin gözlerine bakarak, o eski dostluğu yeniden keşfedecek, aralarındaki mesafeye rağmen ne kadar güçlü bir bağ kurduklarını tekrar anlayacaklardır.