Ernie ve Lars Smuntz, babalarının son nefesini verdiği o karanlık günü hatırladıklarında, ellerinde sadece harap bir evin anahtarları olduğunu bilmek umutsuzlukla birleşmişti. Ancak, bu ev, yalnızca yıkık dökük duvarlarıyla değil, aynı zamanda saklı bir hazineyle de doluydu. Evlerini satıp hayatlarında yeni bir sayfa açma hayali kurarlarken, aslında bu evin geçmişteki sırlarla dolu olduğunu fark etmeleri, onları bekleyen büyük bir maceranın işaretiydi. Ancak, defineyi aramaya başladıklarında, karşılarına çıkan sinsi bir rakip vardı: Zeki bir fare. Bu küçük ama zeki yaratık, kardeşlerin hayallerini yıkmak için her türlü taktiği kullanıyordu. Ernie ve Lars, bu zorlu düşmanla başa çıkmak için ellerinden geleni yapıyorlardı. Ancak, her seferinde, ya fare tarafından kandırılıyorlar ya da kendi hırsıyla başları belaya giriyordu. Bu karmaşık kovalamaca, kardeşlerin zenginlik ve evlerini koruma arasındaki ince çizgiyi bulmalarını gerektirecekti.